Mon amie Seher a fait la traduction en turc de mon billet sur la lecture du marc de café. Peut-être certains d'entre vous auront plaisir à lire ces quelques mots de turc.
İneklerin çatıların üstünde olduğu ve kişilerle dolup taşan gece göğü,   masanın ucuna oturmuş, gözü fincanın dibindeki siyah lekelere   yoğunlaşmış olan kadın bize fal baktı. fincan tabağına kapatılmış   fincanlarımızdan büyük ya da küçük bir çok kişi ve at başı, kaplumbağa,   aslan ya da balık benzeri  bir o kadar da hayvan çıkardı. Bir kez yaz   geldiğinde kışın soğuğunu unuttuğumuzdan daha hızlı unutacağımız bir o   kadar yaşamımızın olanaklarını temsil eden düşsel dekorlar. Bütün bu   garip maddeden, bu değişik evrenlerimizi ele alma biçiminden, bana daha   uzun bir süre, bir fincandan çeşmelerin şırıltısı ve su akışlarıyla   dolu, çiçeklenmiş ağaçların gölgesinde, hayvanlar kralının gücüyle   korunan, balıkların refahı mücdelediği, ev sahiplerinin mutluluğunu   ayın gözettiği, mumların sorunları aydınlattığı ve yolların istek ve   projelerimizin arasında zigzaglar çizdiği kuşkulu bir dünyanın çıktığını   görmenin garip duygusu kalacak yalnızca.
Aucun commentaire:
Enregistrer un commentaire